top of page

OPR. DR. MÜNİR DERMAN’IN SIRLI SÖZLERİ ve ÇÖZÜMLEMELER 

“Bizi bazen veli, bazen meczup, bazen zındık görürler… Bu hal bizim sükûn ve huzurumuzu bozmamak için Allah’ın bir vergisidir… Bu kadar çeşit içinde sebat edip şüpheyi silen elinde bahane bulunan bizden fayda görür… ” (Opr. Dr. Münir Derman)


Ricalül gayp velileri halka dışlarını gösterirler, içlerini değil. Onlar, yeri ve zamanı geldiğinde velayet ilmiyle olağanüstü sohbetler ederler. Kimi zaman da sosyal hayatta Allah tarafından çeşitli kerametleri açığa çıkar. Kendilerini cisimleriyle sağda solda görenler olur… 


Onların söz ve sohbetleri, istişareleri, Allah tarafından takip edilir ve zamanı gelince gerçekleştirilir… Allah, o velilerin sözlerini yerde bırakmaz…

Kıyafetleri, oturup kalkmaları velayetle bağdaşmadığı için, kendilerinden açığa çıkan kerametler karşısında, kalplerinde maraz bulunanlar onları hep kuşkuyla karşılarlar. İçten, samimi, arkadaş dost çevreleri onların Allah’ın koruması altında olan bir veli olduğuna iman edip kendilerine karşı edepli, saygılı bir tavır takınırlar… Allah, kalbinde maraz bulunan acabalıları, onlara asla iman ettirmez… Neden diye sorma… 

Ricalül gayp dairesinde olan veliler yeri ve zamanına göre üç tür tavır sergilerler: Veli, meczup, zındık.

Nerede, ne zaman, hangi toplulukta hangi tavrı takınacaklarına Allah’tan gelen ruhani yansımayla karar verirler. Dünyada eşi benzeri görülmedik sohbetler eden bir ricalül gayp velisi, bir bakarsınız aynı çevrelere “deli saçması “ sözler söylemekte… Tıpkı meczuplar gibi… Bu tavır karşısında kalbinde maraz bulunanlar, meczup tavrı sergileyen veliyi ayıpsarlar. Kimileri de kendileriyle alay etmeye yeltenir… Velinin, samimi dost çevreleri, meczup tavrı takınan veliye karşı saygıda kusur etmezler, edeplerini muhafaza ederler ve kendilerinden yardım görürler. 

Ricalül gayp velileri meczup tavrını dört amaç için sergilerler. Kalbinde maraz olan sahte çevrelerin kendilerini terk etmeleri için, kendisini veli bilip sayan kişilerin samimiyetlerini sınamak için, veli olarak bilinip tanınmamak için… Tüm çevrelerce veliliklerinin inkâr edilmesini sağlamak, kendilerini sıfırlamak için…

Özel görevli ricalül gayp velilerinden pek çokları yalnızca “meczupluk” tavrı sergileyerek sosyal hayatta yaşam sürerler. Halk onları deli ve meczup olarak bilir. O şekilde de ölürler… 

Ricalül gayp velileri değişik amaçlarla zındıklık tavrı sergilerler: Kendilerini veli bilip sayan yakın çevrelerinin samimiyetlerini en üst düzeyde test etmek, kuru kalabalıktan başka bir anlam taşımayan sosyal çevrelerini kendilerinden uzaklaştırmak… Ricalül gayp velisi olduklarını inkâr ettirmek için…

Ricalül gayp velileri çoğu zaman Allah’ın nurunun kuşatmasıyla sükûn ve huzur hali yaşarlar. Yanlarında oturup kalkanlar bu nur kuşatmasının etkisiyle gerinirler, o nuru vücutlarında hissederler; ancak kaldıramazlar… 

Yalnızca veli tutumu sergileseler, insanlar çevrelerine toplanıp sükûn ve huzurlarını bozarlar… Yanlarından ayrılmazlar… Bu nedenledir ki rücalül gayp velilerinden pek çoğu mezarlarının dahi yapılmasını, bilinmesini istemezler… Çoğunlukla yalnız kalmayı yeğlerler… 

Mezarlarda öyle ricalül gayp velileri yatıyor ki kabirlerinde adları sanları yok… Baş taraflarında bir mezar taşı var, gerisi toprak yığını, sararmış otlar…

Mermer işlemeli, görkemli nice anıt mezarlar vardır ki içinde insan yok… 

Zındık sözcüğünün anlamı, Allah’ı, ahiret gününü inkâr eden kişi demektir. Dr. Münir Bey, “zındık görürler” sözüyle bu anlamı kastetmiyor. Şeriata aykırı sözler söyleyen, işler yapan velilere atıfta bulunuyor... 

Zındıklık için birkaç örnek mi?, dediniz… Ah, bu zındıklık sözlerini kaldırabilecekseniz neden olmasın ki?..

Bir ramazan günü, iftar için herkes sofrada ezanı beklerken “ Aman Allah’ım! Daha fazla dayanamıyorum. Bu hocanın ezanı okuyacağı yok. İftara beş dakika kalmış. Beş dakikayla bir şey olmaz.” der, herkesin şaşkın bakışları arasında suyu kafaya dikip orucunu bozar… 

Allah’ı kastederek “  Tahir, Tahir benden ne istiyorsun… Her türlü çileyi belayı üzerime yağdırıyorsun. Senin bir Allah’ın olsa bana yaptıklarının aynısını sana yapsa sen ne yapardın?”

Evlilik; bir bardak süt içmek için, koskocaman bir ineği evin içine sokmak ve onun kahrını çekmek kadar anlamsız. Bir bardak süt  için katlanmaya değer mi bunca sıkıntılara? Keşke zina haram olmasaydı… Canımız kimi istiyorsa onunla yatıp kalkabilseydik…

Hocalar, vaazlarında diyorlar ki “ Aziz cemaat! İçki içmeyin… İçki içenlerin çocukları, şaşı olur, kör olur, topal olur, geri zekâlı olur… Maşallah şu Rus kızlarının güzelliklerine bir bakın… Belli ki anne-babaları içkiden uzak durmuşlar ve alınları da secdeden hiç kalkmamış. Bu nedenle Rus kızları olağanüstü güzel ve zeki olmuşlar…

Ricalül gayp velilerinin; bazen veli, bazen meczup, bazen zındık görünmeleri karşısında kendilerine saygı ve hürmette kusur etmeyenler, bu insan sapık mı zındık mı meczup mu kâfir mi şüphesi içinde olmayanlar, elinde bahane bulunan o velilerden fayda görürler…

Meczup, zındık tavır ve tutumlarına bakıp da onları sapkınlık ve zındıklıkla suçlayan kişilere geçmiş olsun… Sonsuza kadar o velileri kaybettiniz…

Elinde bahane bulunmak nedir mi?, dediniz.

Kimi insanların, ricalül gayp velilerinin binbir renkte görünmeleri karşısında, acaba demeden, midelerini bulandırmadan, saf, temiz bir kalple onları sevip saymaya devam etmeleri bir bahane vesilesidir. Böylesi tutum sergileyebilenler o velilerden manevi yardım görürler… Çünkü onların bu tavrı, ricalül gayp velilerinin ellerinde kendilerine yardım için bir bahane olur… 

Yani, “ Bu insan, biz ne yaparsak yapalım, bize olan saygı ve sevgisini hep muhafaza ediyor…” derler; bunu bir bahane sayıp kendisine manevi yardım ederler…

  

Ricalül gayp velileri; tanınmak için değil, tanınmamak için uğraş verirler; çünkü onların, görevleri ve yükleri çok ağıdır, bu nedenle de binbir renkte görünmeye mecburdurlar… Onları hâlâ anlayamadıysan kime tabi olduklarına bir bak… 

Ferhat Saul Aaron

hizirlayolculuk.com

© Hizirla Yolculuk 2021-2023
bottom of page