Ricali Gayb Evliyası
2010’lu yıllar… Alanyazın taramasıyla Yakın çağ ricalül gayp velilerini araştırırken sosyal medyada Hızır aleyhi selamın öğrencisi Lâdikli Ahmet Ağa gözüme ilişti. Hakkında yazılanları hayretle okudum. Musa aleyhi selamın kendisiyle yolculuk yapamadığı gizemli kul Hızır aleyhi selam kendisinin hocasıydı… Hızır aleyhi selamın irşadıyla Yediler evliyası kervanına katılıp sonra da Yedilerin reisi mertebesine ulaşmıştı…
Âlemlere tevhit sancağını dikmekle görevli olan Hızır aleyhi selamın öğrencisi olmak onur duyulacak bir şeydi. Üstelik de “Hüdai” ismini Allah kendisine vermişti. Bu, çok onur duyulacak bir şeydi… Bir Müslüman olarak kendisiyle onur duydum…
Yönbul ile Lâdikli Ahmet Hüdai Efendinin evinin konumunu buldum… Araştırmalarımda; torunlarının, Lâdikli Ahmet Ağanın evinde, gelenleri ağırladıklarını, dillerinin döndüğünce de dedelerini anlattıklarına tanık olmuştum… Torunlarının ağzından, dedelerini dinlemek istiyordum… Bu nedenle Konya/Lâdik’e giderek Lâdikli Ahmet Ağa’nın evini, kabrini, torunlarını ziyaret etmeye karar vermiştim…
Bir doktor arkadaşım, beni Lâdikli Ahmet Ağaya götürebileceğini söyledi. Kendisiyle anlaştık. Ziyaret için ön gördüğümüz tarihte arkadaşımın bir işi çıktı, gidemedik. Daha sonraki tarihte de benim işim çıktı… Yine gidemedik… İki aylık zaman diliminde, Lâdik’e gitmek bir türlü nasip olmadı bize…
O gün, doktor arkadaşım, bir mühendis arkadaşımla bizi ziyarete gelmişlerdi… Tarihî kazı yapılan bir mekânı gezmek istedim… Doktor arkadaşımın taksisiyle kazı yapılan mekânı ziyarete gittik… Tarihî kalıntıları gezdikten sonra arkadaşımın arabasıyla eve dönüyorduk… Doktor arkadaşım, dikiz aynasından geriye doğru dikkatli dikkatli bakmaya başladı…
Bana:
“Bir dede bize el ediyor, ne yapalım?” diye sordu. Arabayı durdurdum… Oturduğum ön koltuktan geriye dönüp baktım… Aman Allah’ım! Gözlerime inanamıyordum! Bize el eden dede, Yedilerin reisi, ricalül gayp evliyası, Hızır aleyhi selamın öğrencisi Lâdikli Ahmet Ağa’dan başkası değildi… Sevinç ve heyecandan kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu… Nasıl olmasın ki… Bu tablo, tümüyle Allah’ın mucize kudretinden başka bir şey değildi… Biz Ahmet Ağa’yı ziyarete gidememiştik; ama Allah, Ahmet Ağa’yı bize göndermişti… Sakin kaldım.
Doktor arkadaşa:
“Dön. El eden dedenin yanına gidelim. O dede Hızır aleyhi selam değil… Ama maneviyatı var.” dedim. Lâdikli Ahmet Ağa olduğunu kendilerine söylemedim. 8 Haziran 1969 tarihinde vefat eden Lâdikli Ahmet Ağa, Allah’ın izniyle 2010 yılında cisimleşmiş olarak karşımızda duruyordu…
Taksiyle geriye döndük… Lâdikli Ahmet Ağa’nın sağ yanında durduk… Aşağı inmek istedim. Bana eliyle inme işareti yaptı… Taksinin ön camını açtım… Saygıyla kendisine selam verdim. Sağ elini taksiden içeri uzattı… Ben de uzattığı elini tuttum. Tokalaştık. Bana, Arapça uzun uzun dua etti…
Dua bittikten sonra elimi bıraktı… Lâdikli Ahmet Ağaya:
“Bu arkadaşım doktor. Diğer arkadaşım da seyyid nesilden bir mühendis. Kendilerine dua buyurun inşallah.” dedim. “ Allah işlerini rast getirsin.” dedi.
Doktor arkadaşım:
“Dede nereye gideceksen seni taksiyle bırakayım.” dedi. Lâdikli Ahmet Ağa “Sağ olun, ben bir hasta ziyaretine gideceğim. İşiniz rast gelsin.” dedi. Vedalaşıp kendisinden ayrıldık…
Eve geldiğimizde Lâdikli Ahmet Ağanın fotoğrafını arkadaşlarıma gösterdim ve kendilerine sordum:
“Bu dedeyi içinizde gören var mı?” dedim. Arkadaşlar dikkatli bir şekilde fotoğrafa bakıp “ Bu kişi bize el eden görüştüğümüz dede.” dediler…
Kendilerine, “Bu dede 8 Haziran 1969 tarihinde dünyasını değişen Lâdikli Ahmet Ağa’nın ta kendisiydi.” dedim. Arkadaşlar, şaşkınlıktan küçük dillerini yutayazdılar…
2011 yılında Arkadaşlarla Konya Lâdik’e gittik. Evini ve kabrini ziyaret ettik… Torunlarından Lâdikli Ahmet Ağayla ilgili hatıraları dinledik… Ayranlarını, çaylarını içtikten sonra kendileriyle vedalaştık…
Bir ömür boyunca, tevhit sancağının âlemlerde dalgalanması için büyük bir özveriyle çalışan, ruhaniyatıyla savaşlara iştirak eden, gizemli pek çok sırlı işlere imza atan Yedilerin reisi, Hızır aleyhi selamın öğrencisi Lâdikli Ahmet Ağayı sevgi, saygı ve şükranla anıyorum…
Tüm ricalül gayplara ve onları sevgiyle yâd eden müminlere selam olsun…
Ferhat Saul Aaron
hizirlayolculuk.com