Gavs’ul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin Yaşam Serüveni ve Kerametleri
ŞEYH OSMAN NURİ HAZRETLERİ VESİLESİYLE İMAM ALİ HAZRETLERİNİN KOMUTANA İLETTİĞİ TALİMATI DİNLEMEMENİN HAZİN SONUCU…
“Korkuyor olsaydım, Bağdat'tan buraya gelmezdim! Birinci Karakol'da askerin önünde imkânsızlıklar içinde yıllardır harp edemezdim! Korkuyor olsaydım; senin gibi cephe gerisinde böyle ahmakça projeler üretirdim!”
Erzurum Cephesi'nde Ruslarla harp tüm şiddeti ile devam ederken Sultanımızın maneviyatı ile birleşen üstün askeri harp dehası Rus ordusuna onarılması çok zor maddi ve manevi kayıplar verdirmektedir.
Esir alınan rütbeli rütbesiz her Rus askerinin söylediği ortak söz şudur: Rus ordusunun ve komuta merkezinin bütün hesabı Binbaşı Osman'ı ele geçirmektir. O ele geçerse birçok şeyin hallolacağı bilinmektedir. Daha öncede bahsettiğimiz gibi maddi imkânlar ve asker bakımından denk olmayan iki ordunun harbidir bu.
Rus ordusunun telafisi mümkün olmayan eksiği maneviyatıdır. İmandan, insanlıktan nasibini alamamış ehli küfür Rus ordusu sayıca az ama inanmış iman etmiş mümin Osmanlı Ordusu'nun karşısında zaman zaman zavallı durumlara düşmektedir. Çünkü İslam’ın son umudu, bu kutsal Anadolu toprakları ve bu toprakta yaşayan necip Türk Milleti'dir.
Uzun zaman Rus ordusunun elinde kalan kazalar, nahiyeler, köyler amansızca mücadelelerden sonra tekrar ele geçirilmiştir. Bu, ordumuz ve askerimiz ve bölge halkı üzerinde manen ve madden olumlu izler bırakırken, maalesef uç noktada görev yapan kumandanda sevinçten meydana gelen bir ihmale de neden olmuştur.
Bu şehit kumandanımızın rütbesi albaydır. Merhum kumandan gelecek ayın harp taktiklerini belirlemek üzere Erzurum ve civarındaki rütbeli askerlere bir yemek verecek ve yemekten sonra da askeri strateji konuşulup karar verilecektir.
İki taraf da kısa süre için karşılıklı olarak ateşkes ilan etmiştir. Esir takası yapılmaktadır. Yaralı ve hasta askerler cephe gerisine sevk edilmektedir. Kumandan, askeri kurye vasıtasıyla, toplantı emrini ilk olarak Cephenin Serdarı, Şahı, Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri'ne ulaştırmıştır.
Bilginin ulaşması ile Şahı Merdan Hazreti İmam Ali'nin ruhaniyeti zuhur etmiş ve Sultanımıza “Hızla Kumandana ulaş. Bu toplantıyı acilen iptal etsin, aksi halde çok büyük kayıplar olacak!” buyurmuştur.
Efendi Hazretleri, İmam Ali'den aldığı emri yerine getirmek üzere hızla görev yerinden ayrılmış ve Kumandana ulaşmıştır. Toplantıyı iptal etmesini, aksi takdirde telafisi mümkün olmayan hadiselerin yaşanacağını, bu kadar rütbeli subayı böylesi bir atmosferde bir arada bulundurmanın çok tehlikeli sonuçlar doğuracağını, karşılarında Hak'tan nasibini almamış Moskof ordusunun bulunduğunu, bu ruhsuz mahlûkata asla güvenilemeyeceğini ve bu toplantının ertelenmesini manen İmam Ali'nin de emrettiğini Kumandana ısrarla söylemesine karşın, Kumandanı ikna edememiştir.
Maneviyatı zayıf olan Kumandan, alaycı bir tavırla:
“Ne o, korkuyor musun Osman Bey?” deyince çok şiddetli tepki vermiş Efendi Hazretleri:
“Korkuyor olsaydım, Bağdat'tan buraya gelmezdim! Birinci Karakol'da askerin önünde imkânsızlıklar içinde yıllardır harp edemezdim! Korkuyor olsaydım; senin gibi cephe gerisinde böyle ahmakça projeler üretirdim!” diye hiddetlenince, bu esnada Gavs-ı Azam, Sultan Abdulkadir Geylani Hazretleri, manen zuhur etmiş “Osman, takdiri ilahi böyle üsteleme...” diye Efendi'yi yatıştırmıştır.
Ertesi günü kuşluk saatlerinde subaylarımız iki tepenin arasında bir vadide toplanmıştır. Maalesef Anadolu'nun topraklarına içine sızmış bulunan Rus ajanları, çok gizli olmasına rağmen toplantıdan haberdar olmuş ve Rus topçu birliklerine toplantı yerinin koordinatlarını vermişlerdir. Yüzlerce subayımızın ve askerimizin bulunduğu vadiye Rus topçusu tam iki yüz elli top mermisi atmıştır.
Ateşkese rağmen, Rus ordusu büyük bir katliam yapmıştır. Bu saldırıdan kurtulan tek canlı insan, Şahı Evliya, Şeyh Osman Nuri Hazretleri'dir. Efendi Hazretleri, yaklaşık dört saate yakın bir süre baygın kalmıştır. Ayıktığında başucunda Hazreti Ali ve birçok Evliyaullah'ın beklediğini söylemiştir. Vadinin içi feci durumdadır, bütün arkadaşları şehit olmuştur. Hem de cesetleri dahi tanınmayacak bir halde parçalanmışlardır.
İmam Ali'nin Ruhaniyeti: “Osman, kendini toparla! Cephe gerisindeki arkadaşlarına acil haber ver! Mevla rahmet eylesin! Üzülme! Onlar şahadet makamına yükseldiler. Bu toprakların korunmasında Cenab-ı Hak, sizlere yardım edecek, kaldığın yerden harbe devam et!” buyurmuşlardır.
Sultanımız, bu acı hatırasını her anlattığında hüzünlenmiştir. Hakk’ın huzuruna şahadet şerbeti içerek çıkan kahraman askerlerimizi hürmetle selamlıyoruz. Allah (cc) o şehitlerin hürmetine kusurlarımızı affetsin... Ruhları şad olsun…
Makale; Gavsul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin torunu Es-Seyyid Osman Nuri Ölmeztoprak tarafından, Şeyh Osman Hazretlerinin oğlu Es-Seyyid Muhammed Latif Ölmeztoprak’ın nakilleriyle kaleme alınmıştır.
Hizirlayolculuk.com