top of page
Gavs’ul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin Yaşam Serüveni ve Kerametleri

ŞEYH OSMAN NURİ HAZRETLERİNİ ARAYAN GENÇ…

Efendi Hazretleri, her gün görev yapması gereken Divanı Harb'i, bazen on beş günde bazen ayda bir toplamakta, kalan zamanlarını da cephede küffar Rus ordusu ile harp ederek geçirmektedir. Bir yılı aşkın Divan Harp Reisliği esnasında, hiçbir asker firarisini ya da çeşitli suç işlemiş olan askerleri idama mahkûm etmemiştir. Suçluları cepheye sevk ederek bazılarının vatan, millet, din uğruna şehit olmasını; bazılarının da harbe iştirak edip bir gazi olarak evlerine dönmelerini sağlamıştır.


Efendi Hazretlerinin, kimi zaman Divanı Harb'i askıya alarak cephede harp etmesini, Cephe Kumandanı Kara Vasıf Paşa'ya şikâyet ettiklerinde “Osman Bey ne yapacağını sizlerden çok iyi bilir! Onun yaptığı her şey, benim bilgim dâhilindedir ve sizler de onun emirlerine uymak mecburiyetindesiniz!” diyerek kendilerini kovmuştur.


Sultanımız; harbe ara verilen bir günde, üniformasının düğmelerini sağlamlaştırmak için elbisesini çıkartmış, iğne ile düğmeleri dikmektedir. Bu esnada bir delikanlıya gözü ilişir. Bu delikanlı; çadırlardan hızla içeri girip çadıra dikkatlice bakındıktan sonra bir diğer çadıra koşmaktadır. Derken, delikanlı Sultanımızın bulunduğu çadıra girmiştir. Sultanımıza dikkatlice baktıktan sonra tam dışarı çıkacakken, düğmeyle ilgilenip delikanlıya bakmayan Sultanımız:


“Oğlum Şeyh Osman'ı mı arıyorsun?” Deyince delikanlı “Evet efendim.” diye karşılık vermiştir. Efendimiz de “O aradığın benim!” Dediğinde, delikanlı bir an tereddüt geçirmiştir. Sultanımız, “Oğul neden tereddüt ediyorsun? Bu gün sabah namazını kıldın ve daha sonra elini açıp hem Allah'a (cc) hem de Resulullaha (sav) yalvardın! Bana zamanın sahibini, gavsını gösterin, diye niyaz ettin. Sen, Dergâhı İzzet'te duası kabul edilen has bir kul olduğun için mübarek Efendimiz Resulü Ekrem Nebiyi Muhterem'in Ruhaniyeti zuhur etti ve sana bizi tarif etti. İsmimizi ve yerimizi söyledi. Onun üstüne, sen de Peygamber'in (sav) Cemalini görmenin aşkı ve huşusu ile kalakaldın. Peygamber Aleyhiselam sana, “Ne duruyorsun, hadi git yakından gör; bir müşkülün var ise ona sor halletsin, buyurdu.” Demiştir.


Delikanlı, Sultanı Arifeyn Şeyh Osman Nuri (Bağdadi) Hazretleri'nin ellerine kapanıp uzun bir müddet ağladıktan sonra Efendi Hazretleri'nden intisap etmiştir. Sultanımız, kısa müddet sonra delikanlının içinden geçirdiği suallerin tümünü cevaplamış ve delikanlının zihninde oluşan müşküllerini halletmiştir. Delikanlı, Sultanımızın elini öpüp kendisinden ayrılmak üzereyken, Efendi Hazretleri, delikanlıya, kalan ömrünün çok kısa olduğunu, yakında vefat edeceğini haber vermiştir. Genç adam, o esnada, yüksek bir sesle salâvat getirmiş, akabinde de memnuniyetini ve şükran duygularını Sultanımıza ifade etmiştir. “Yakında Hakk’a ulaşacağımın müjdesini bana verdiniz.” diyerek tekrar eline ayağına kapanmıştır...


Sultanımız, bu gencin yüksek bir ruh ile yaratıldığını ve özel bir kul olduğunu sohbetinde ifade etmiştir. Ve savaş esnasında “Evinde rabıta ederdi ve beni harpten mıknatıs gibi çeker alırdı. Bu rabıta esnasında manen alnı alnıma değecek kadar bana yakın olurdu.” demiştir. Aynı rabıtayı, Mübarek Peygamberimiz ile de gerçekleştirdiğini söylemiştir. Bu genç kardeşimiz, bir zaman sonra Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Mevla'nın rahmeti ve bereketi üzerine olsun.


I. Cihan Harbinin bitiminden sonra, Sultanımız Şeyh Osman Nuri (Bağdadi) Hazretleri, iki yılı aşın bir süre II. Ordu’da çeşitli görevleri deruhte etmiştir. Anadolu'dan elini çekmeyen küffarlar, Anadolu'yu istila edince; Sultanımız bu defa da işgal edilen Anadolu topraklarını savunmak ve toprakları istiladan kurtarmak için 15 temmuz 1920 - 15 Kasım 1922 tarihleri arasında 9. Kolordu 17. Fırka 51. Alay 2. Taburda yirmi sekiz ay boyunca İstiklal Harbine katılmıştır.


Harbin bitiminde Devlet-i Ali, Efendi Hazretleri'ni İstiklal Madalyası ile onurlandırmıştır. Bu madalya; torunu, mümtaz insan, Es- Seyyid Münir Doğan Ölmeztoprak tarafından muhafaza edilmektedir.


Makale; Gavsul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin torunu Es-Seyyid Osman Nuri Ölmeztoprak tarafından, Şeyh Osman Hazretlerinin oğlu Es-Seyyid Muhammed Latif Ölmeztoprak’ın nakilleriyle kaleme alınmıştır.


Hizirlayolculuk.com

© Hizirla Yolculuk 2021-2023
bottom of page