1943’lü yıllardı. Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin Malatya merkezdeki kerpiç evinin bahçesinde, bahçe duvarı için derviş arkadaşlarla kerpiç döküyorduk. Gece gündüz Şeyh Osman’ın evi sivil polis kontrolündeydi. Eve giriş çıkışlarımız, sürekli gözetleniyordu. Çünkü, Şeyh Osman Nuri Hazretleri, tekkeler kanununa muhalefetten, şeyhlik yapmaktan dolayı ağır ceza mahkemesinde yargılanıyordu. O yıllarda, bırakın Kuran okumayı, Allah diyeni bile hemen içeri atıyorlardı. Zikretmek şöyle dursun, Kuran okumak bile yasaktı. Üç beş derviş arkadaş, dağda bayırda gizli gizli bir araya gelir, Allah’ı zikrederdik.

Birkaç derviş arkadaşla Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin evine gittik. Ev duvarı için kerpiç dökecektik. Derviş arkadaşlarla, toprağı samanla karıştırarak ıslatıp harç yapmaya ve bu harçları kerpiç kalıbına dökmeye başlamıştık. Şeyh Osman evde oturuyordu. Derviş arkadaşlarla huzur içinde çalışırken Mehmet adında bir arkadaşımız, ansızın yere yığıldı. Hemen derviş arkadaşlarla Derviş Mehmet’in başına toplandık. Bayılmış zannederek kendisini ayıltmaya çalıştık. Ancak, Derviş Mehmet ayıkmadı. Bir arkadaş Derviş Mehmet’in nabzına baktı. Derviş Mehmet’in nabzı atmıyormuş. Nabzına bakan derviş arkadaş “Maalesef Derviş Mehmet ölmüş. Allah rahmet etsin” dedi. Bu duruma çok üzülmüştük, ancak yapacak bir şey de yoktu.

Ne yapacağımızı, derviş arkadaşlarla aramızda tartışmaya başladık. Bir arkadaş “Şile bezine saralım, ata yükleyip köyüne götürelim. Şeyh Osman tekkeler kanununa muhalefetten, şeyhlik yapmaktan ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor. Yeterince başında dert var. Sonra derler ki şeyh bahçesinde adam çalıştırıyor, adamın ölümüne neden oluyor. Bir de bunun için dava açarlar.” dedi. Aradan on beş dakika kadar bir zaman geçmişti. Ölen Derviş Mehmet’in bedeni, soğumuştu. Arkadaşlarla Derviş Mehmet’i şile bezine sarıp, atla köyüne götürmeye karar vermiştik. Tam bu sırada Şeyh Osman Nuri Hazretleri evden seslenip “Ne oluyor orada oğul?” diye sordu. Biz de Şeyh Osman Nuri Hazretlerine olup bitenleri anlattık. Şeyh Osman Nuri Hazretleri “ Allah! Başımız zaten yeterince dertte! Yarın bize derler ki Şeyh Osman bahçesinde adam çalıştırıp ölümüne sebep oluyor! Bir dava da bundan açarlar!” diyerek Allah ile konuşmaya başladı. Bir müddet sonra Şeyh Osman yanımıza geldi. Derviş Mehmet’in başında durup:

“Kum bi-iznilah” diyerek ayağıyla Derviş Mehmet’e dokundu. Derviş Mehmet, gözümüzün önünde dirilip ayağa kalktı. Şeyh Osman’ın bu kerameti karşısında bütün derviş arkadaşlar cezbeye gittik. Ağlayanlar, kendini yere atanlar. Sarhoş gibi olmuştuk. Şeyh Osman Nuri Hazretleri Derviş Mehmet’e bakıp:

“Allah’tan sana on beş yıl daha ömür aldım. Huzur içinde yaşa!” dedi. Bir arkadaşımız, bu hadisenin yaşandığı tarihi bir kenara not etmiş. Tam on beş yıl dolunca, Derviş Mehmet’in ölüm haberini aldık. Şeyh Osman Nuri Hazretleri, eşi benzeri olmayan işte böyle bir şeyhti!

Makale; Gavsul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin Kunduracı Ali Amca ve Vahap Ağa namındaki sufilerinin bizzat olaya tanıklıklarıyla kaleme alınmıştır.

Hizirlayolculuk.com