“Bu aziz vatan, imkânsızlıklarla düşman işgalinden kurtarılarak bizlere emanet edilmiştir. Yemen Türküsü, az da olsa bu anlatılan olaylara ışık tutmaktadır”( Hazreti Şeyhin torunu Es-Seyyid Osman Nuri Ölmeztoprak).

Şeyh Osman Nuri Hazretleri, I. Cihan Harbinde (28 Temmuz 1914 / 11 Kasım 1918 ) Rus ordusunun asker ve mühimmat üstünlüğünü şöyle anlatır: "Ruslar düzenli olarak her gün on bin asker ile bize saldırırken, en fazla tek bir günde asker sayımız dokuz yüz kişi oldu. Diğer günler, bu asker sayımız hep bu rakamın altında idi. İnanılması güç; ama bu rakamın sadece dokuz, on, on beş askere düştüğü günler çok oldu. Ama imanı yüksek kahraman askerlerimiz aşk ile vecd ile ehli küffara karşı bu kutsal Anadolu topraklarını canları pahasına savundular.” buyurmuşlardır. Şeyh Osman Hazretleri; I. Cihan Harbiyle ilgili hatıralarında, inanılması güç olan şöyle bir hadise nakletmiştir:

"Şehit olan askerlerimizin birçoğu soğuktan dondular, çeşitli hastalıklardan ve açlıktan vefat ettiler. Askerlerimiz; Rus askerlerini esir aldıklarında, onların ceplerinde buldukları yiyecekleri alıp karınlarını doyururlardı. Rus askerlerin postallarını da alırlardı. Çünkü birçoğunun ayakkabısı, o soğuk kış iklimine uygun değildi.”

Bu savaşta birçok askerimizi sehven kendi arkadaşları şehit etmiştir. Sebebi ise ya esir aldığı ya da öldürdüğü Rus askerinin kaputunu yani askeri paltosunu, üşüdükleri için giymeleridir. Pek çok Türk askeri; kendi arkadaşı tarafından Rus askeri sanılarak vurulup şehit edilmiştir. Bundan dolayı Şeyh Osman Efendi Hazretleri; askerlerini sık sık ikaz edermiş. "Aman kaputu ters çevirip giyin, aksi halde yanlışlıkla birbirinizi vurursunuz!”

Bu meyanda; Şeyh Osman Nuri Hazretleri'ni derin acılara gark eden, ağlatan bir hadiseyi Efendi Hazretleri'nden rivayeten, oğlu Lütfi Efendi şöyle anlatmıştır:

"Rus ordusu ile kıran kırana çok kanlı süngü harbi yapıyorduk. Allah aşkı, vatan, millet sevgisi ile dolu kahraman bir Türk askeri yedi tane Rus askerini arka arkaya süngüleyerek ve başının üstünden savurarak öldürmüş. O kadar güzel harp ediyordu ki harbi ve kendimi unuttum o kahramanı seyrediyordum. O asker, öldürdüğü yedinci Rus askerinin üzerinden kışlık askeri paltoyu çıkarttı. Ters çevirmeden üstüne giydi, sehven üzerindeki paltodan ötürü arkadaşı onu Rus askeri sanarak arkadan süngüyü sırtına sapladı, o süngünün vermiş olduğu acı ile asker dönüp kendisini kimin vurduğuna baktı, kendini Rus askeri sanıp vuran maalesef kendi arkadaşı idi. Vurulan asker "Sana hakkımı helal ediyorum.” dedi, şahadet getirmeye başladı. Süngüyü yanlışlıkla arkadaşına vuran asker bu acı olay karşısında duyduğu derin teessür ile süngüyü kendi karnına sapladı, iki kahraman asker de kelimeyi şahadet getirerek şehit oldular.” Bu acı ve ıstırap dolu olay üzerine Efendi Hazretleri, attan inip askerlerin başlarında dakikalarca ağlamıştır. Zaman zaman bu olayı anlatırken yine gözyaşlarına hâkim olamadığı oğlu Lütfi Efendi tarafından rivayet edilmiştir. Bu aziz vatan, imkânsızlıklarla düşman işgalinden kurtarılarak bizlere emanet edilmiştir. Yemen Türküsü, azda olsa bu anlatılan olaylara ışık tutmaktadır...

Makale; Gavsul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin torunu Es-Seyyid Osman Nuri Ölmeztoprak tarafından, Hazreti Şeyhin oğlu Es-Seyyid Lütfi Ölmeztoprak’ın Şeyh Osman’dan nâkilleriyle kaleme alınmıştır.

Hizirlayolculuk.com