“Sert kayalıklarla çevrili uçurum, yaklaşık üç yüz metre derinliğindedir. Ruslar, Şeyh Osman Hazretlerinin öldüğünü sanıp olay yerinden sevinç naraları atarak uzaklaşmışlardır.”

Erzurum cephesinde, Rus ordusu ile çok şiddetli bir muharebeden sonra, Şeyh Osman Hazretlerinin yanında bulunan bütün askerler şehit düşmüştür. Rus askerleri, başlarındaki kumandanlarıyla, çılgınca zafer naraları atıp Şeyh Osman Nuri Hazretlerini esir almak için saldırıya geçmişlerdir. Efendi Hazretleri geri çekilirken, Rus askerleri hilal şeklinde Şeyh Osman Hazretlerini kuşatıp çembere almışlardır. Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin önüne derin bir uçurum çıktığından, artık ilerleyeceği bir yeri kalmamıştır. Tam bu sırada; vefat etmiş olan şeyhi Şeyh Ömer Ziyaeddin Hazretleri manen zuhur edip "Osman atından in! Kendini uçurumdan aşağı at!" diye seslenmiştir.

Ruslar; Şeyh Osman Hazretlerini canlı ele geçirirlerse çok işkence yapıp hakaret edeceklerdir. Şeyh Osman Hazretlerine, kurşun işlemediğini bilen Moskoflar, Sultanı canlı ele geçirmenin hesabını yaparak, Şeyh Osman Hazretlerinin teslim olmasını istemişlerdir. Şeyh Osman Hazretleri, kendini uçuruma aşağı bırakmadan önce uzun yıllar hizmetini gören, atı Sabha'ya:

"Sabha, kendini Ruslara teslim etme, buluşuruz!" deyip kendini uçurumdan aşağı atmıştır.

Sert kayalıklarla çevrili uçurum, yaklaşık üç yüz metre derinliğindedir. Ruslar, Şeyh Osman Hazretlerinin öldüğünü sanıp olay yerinden sevinç naraları atarak uzaklaşmışlardır.

Şeyh Osman Hazretlerinin atı Sabha'a Rus çemberini yararak kaçmıştır. Uçurumdan aşağı atlayan Şeyh Osman Hazretleri; kanlar içinde, yirmi dört saatten fazla, soğuk karlar üzerinde baygın bir halde yatmıştır.

Kendine geldiğinde, kasıklarının patlamış olduğunu görmüştür. Erzurum’un amansız Palandöken dağlarının soğuğunda, uzun süre hareketsiz yatmanın vermiş olduğu ıstırap ile kendini toparlamaya çalışırken, o semte yakın bir mevkide türbesi bulunan bir veliyullah manen Şeyh Osman Hazretlerine seslenip "Bugün cuma ziyaretçilerim gelecek! Seni misafir ederler! Ellerinden geldiği kadar sana hizmet ederler!” demiş ve Şeyh Osman Hazretlerini türbesine davet etmiştir.

Ağır yaralı olan Şeyh Osman Efendi, on beş dakikalık yolu iki saatte ancak gidebilmiş ve türbeye varıp uzanmıştır. Bir müddet sonra ziyaretçiler türbeye gelmiş, O Yüce Sultan'ı ağır yaralı bir vaziyette bulmuşlardır.

Türbe ziyaretine gelenler, yaşanan hadiseyi Şeyh Osman Hazretlerinden dinledikten sonra, yanlarında getirdikleri yiyeceklerden ve içecekten, Şeyh Osman Hazretlerine ikram etmiş, Şeyh Osman Hazretlerini köye götürerek istirahat etmesini sağlamışlardır.

Şeyh Osman Hazretleri, bir hafta boyunca o köyde kalmış, geçen süre zarfında, o mübarek teninin çektiği ıstırabı önemsemeden köylülere manevi sohbetler etmiş, köylülerin müşküllerini, kerametleriyle halledip köylülerin gönüllerini fethetmiştir. Bu süre zarfında, kadın-erkek köyün tamamı Şeyh Osman Hazretlerine intisap edip derviş olmuşlardır. Rus askerinden kaçan Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin mübarek atı Sabha da Efendinin köye vardığı gece gelmiş, Şeyh Osman Hazretlerini bulmuştur.

Şeyh Osman Hazretleri; bir hafta sonra köyde eli silah tutan iki yüzün üzerinde erkeği yanına alıp Ruslarla çarpışmak için yeniden cepheye dönmüştür.

Şeyh Osman Hazretlerinin yeniden cepheye dönmesini haber alan Ruslar, hayretler içinde kalmışlardır. Esir alınan Rus askerleri; Şeyh Osman Hazretlerinin kendini uçurumdan atmasından sonra Rus komutanların buna çok sevindiklerini; ancak Şeyh Osman Hazretlerinin geri dönüşüyle Rus komutanlarının manevi çöküntü yaşadıklarını haber vermişlerdir. I. Cihan Harbinde, Erzurum cephesinde Gönüller Sultanı Şeyh Osman Hazretleri Ruslarla harbe kaldığı yerden devam etmiştir…

Makale; Gavsul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin torunu Es-Seyyid Osman Nuri Ölmeztoprak tarafından, Hazreti Şeyhin oğlu Es-Seyyid Lütfi Ölmeztoprak’ın Şeyh Osman’dan nakilleriyle kaleme alınmıştır.

Hizirlayolculuk.com