top of page

ÇOK UZAKLARDA OLACAĞIM...

“Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım." diye bir ifade ile karşılaşıyoruz. Bu ifade, sevginin ve yaşamın gerçeklerine vefasızlık boyutunun yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle burada, vefasızlık kavramının, tehlikeli ve öngörülemeyen tuzaklarla dolu bir yaşam anlayışı üzerine kurulu olduğunu fark ediyoruz. Bu tuzaklar, yaşamın kendi içinde kaçınılmaz bir son olarak görülüyor ve bu son, vefasızlık kavramını yansıtan birçok durumda karşımıza çıkar.


Bu durum özellikle, erdemli, saygın ve asil insanlara, yani vefasızlık yapmamamız gereken kişilere karşı gerçekleştiğinde, yaşamın acımasız tokatını yediğimizi görürüz. Bu tür insanlara karşı vefasızlık yapmak, başlangıçta tatlı gibi görünen ama sonradan acıya dönüşen bir serüvene adım atmak anlamına gelir. Bu serüvenin sonunda, geri kalan yaşamınızı inleyerek geçireceğiniz türden bir vefasızlıkla karşılaşırsınız.


Bu durumu, özellikle saygın kişiler açısından yorumluyorum elbette. Sıradan, seviyesiz, görgüsüz kişilere karşı duyulan sevgi ve onlarla el ele, gönül gönüle olmak, benim için kendi yazgısına karşı en büyük vefasızlık anlamına gelir. Bu tür insanlara karşı "Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım. Sonsuza kadar görüşmemek, unutulmak dileğiyle..." şeklinde bir yaklaşım sergilemeliyiz. Bu tür bir yaklaşım sergilemezsek, kendimize karşı en büyük vefasızlık eylemini gerçekleştirmiş oluruz. Bu, hayatın kaçınılmaz sonlarından biri olabilir, ama yine de bu sonu kabullenmek ve bu şekilde hareket etmek gerektiğini unutmamalıyız.


Berke Ahren

© Hizirla Yolculuk 2021-2023
bottom of page