OPR. DR. HÜSEYİN MÜNİR DERMANLA İLK TANIŞMA…
Yıl 1978 idi (Tanışmamızın 41. yılı) Yurdanur Hanım kapıyı çaldı. “Münir Hocam gelmiş hadi gidiyoruz!..” dedi. Münir Derman Hoca Ulucanlar'da Hanecioğlu Oteli'nde kalıyordu. Evi yoktu. Otelde bir süit daire ayırtmış, Almanya'da olduğu zamanlarda da o daire kapalı kalıyormuş.
Merhum Ahmet Kılıçarslan, “Dr. Münir Derman'ın Hayatı ve Mektupları.” kitabında Münir Hocanın 22 yıl çalıştığı Eskişehir Devlet Hastanesi'nde 120 bin kayıtlı ameliyatı bulunduğunu yazıyor. Almanya'da yaptığı ameliyatların sayısını bilen yok... (40 bin ameliyatla ünlü kalp cerrahı M. De Bakey'i Guinness Rekorlar kitabına alanlara duyurulur...)
Demek istiyoruz ki, bir evi ve bir tek dikili ağacı yoktu. Hastalardan para almıyormuş. Para karşılığı ameliyat ve tedavi yapmazmış… “Aldığım maaş bana yeter!” diyormuş. Yurdanur Hanım ile beraber Hanecioğlu Oteli'nin birinci katındaki büyük salona çıktık. Derman Hoca bir masada 5-6 kişi ile sohbet ediyordu. Biz boş bir masaya oturduk. Yurdanur Hanım “Hoca misafirlerini yolcu edince buraya gelir.” demişti. Öyle de oldu. Münir Hoca misafirlerini merdiven başına kadar geçirdi, uğurladı “Bunu herkes için yapıyormuş. Çok çok ince bir insan.” diyordu Yurdanur Hanım “Bir nezâket timsalidir O!..”
Dönüşte masamıza geldi… Hâl hatırdan sonra sohbete başladı. Yıllardan beri aklıma takılan bir konu vardı. Kimse ile konuşup tartışmadığım, kendi kendime sorduğum ve cevabını bulamadığım bir soru “Dünyada bu kadar zulüm var, işkence var. Allah bunlara nasıl izin veriyor?” diyordum. O anda aklımda öyle bir soru yoktu. O benim takıntımdı. Münir Hoca tam da bu konu ile söze başladı “Bazıları derler ki Allah dünyadaki kötülüklere, zulme nasıl izin veriyor?” Allah, dünyaya bir pencereden bakmaz. Kâinat Penceresinden bakar. Meselâ bir kurt ceylanı parçalarsa bu ceylan için bir felâket olur. Canı gider yavruları yetim kalır. Bu ceylanın penceresinden böyledir. Oysa kurdun penceresinden bu bambaşka görünür. Onun için büyük bir şölendir. Yavrularına bir ziyafettir. Büyük mutluluk ve sevinçtir. Kâinat penceresinden bakılınca tam bir denge kurulmuştur. Bir tarafın felâketi ve üzüntüsü, diğer tarafta neşe ve mutluluğa dönüşmüştür…”
Hüseyin Kanyılmaz
Belgesel yönetmeni, TRT Ankara Televizyonunda Prodüktör