Fatiha Suresi, ilahi sırların ve hikmetlerin kapısıdır. Bu sureyi anlamak, insanın yaratılış gayesini ve ilahi hakikatlere olan yolculuğunu kavramak demektir. Ey talip, Fatiha’yı yalnızca bir okuma olarak değil, tüm varlığınla bir yöneliş olarak ele almalısın. Her bir harf ve kelime, ilahi bir sırrı taşır ve tüm varlıkların özünü sana hatırlatır.

“Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” Hamd, yaratılışın gayesi ve bütün kemalatın tezahürüdür. Ey talip, bilmelisin ki her varlık Allah’a hamd eder. Bu hamd, esmanın ve sıfatların zuhur ettiği, her şeyin özüne döndüğü bir övgüdür. İsra Suresi’nde bildirildiği üzere, “O’nu tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur” (İsra, 44). Hamd, yalnızca Allah’ın zatına özgüdür, çünkü O her şeyin başlangıcı ve nihayetidir.

“Din gününün sahibidir” ifadesi, Allah’ın mutlak malikiyetini ve hükümranlığını açıkça ortaya koyar. Bu, bilinen ve bilinmeyen tüm zamanlar ve mekanlar üzerinde mutlak bir hakimiyettir. Hiçbir şey O’nun malikiyetini ve hükümranlığını sınırlandıramaz. “Bütün yüzler, her zaman diri, her şeyin varlığı kendisine bağlı olan ve kâinatı yöneten Allah'ın önünde eğilmiştir.” (Taha 111). Allah'a şan olsun! Allah'a hamdolsun!

“Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” Ey talip, bunu kesin bir gerçek olarak kabul etmelisin: yalnızca Allah’a kulluk etmek zorunlu bir vazifedir. Yardım yalnızca O’ndan istenir, çünkü tüm güç ve kudretin yegâne sahibi Allah’tır. Kendini tamamen O’na teslim etmelisin.

“Bize doğru yolu göster.” Bu yol, Nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yoludur. Onlar, Allah’ı zahir ve batın, evvel ve ahir olarak idrak etmişlerdir.

“Gazaba uğramışların yolunu değil.” Ey talip, bu ayette bahsedilenler, Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmış olanlardır. Onlar, ilahi hikmetlerden yüz çevirmiş, rahmani nimetler yerine zahiri nimetlere, cismani bağışlara ve maddi zevklere yönelmişlerdir. Bu kişiler, ruhani hakikatlerden, kalbi nimetlerden ve akli zevklerden yoksun bırakılmıştır. Gazap, Allah’tan uzaklaştırılmayı ve kovulmayı gerektirir. Bu kimseler nihayetinde ilahi hakikatlerden en uzak noktada kalırlar.

“Sapmışların yolunu değil.” Ey talip, burada bahsedilenler ise Hristiyanlar gibi, batıni nimetlere ve nurani perdelerin ardına hapsolmuş olanlardır. Onlar, Rahim sıfatının yansıttığı nimetlere takılıp Rahman sıfatının hikmetlerinden uzak kalmışlardır. Bu insanlar, doğru yolu kaybeder ve sevgilinin cemalini her şeyde müşahede etmekten yoksun kalır. Çünkü onlar, batını esas alıp zahirden kopmuş, kutsi alemlerin nurlarına çağırılmış ancak hakikatin zahirliğinden gafil olmuşlardır.

Okuma Tertibi ve Esrarı:

Ey talip! Bunu okurken muradının olacağından hiçbir zaman şüphe etme!. Pazar günüyle başla. Neden pazar? Çünkü Pazar yaratılmış ilk gün ve haftanın başlangıcıdır. Bildirilen bu düzeni değiştirmemelisin; çünkü her esmanın, her günün ve her saatin taşıdığı bir hikmet vardır.

Pazar Günü: Öğlen vakti (Zuhr)

• 1071 defa:
  اَْلَحْمُدِ ِ َر ِّباْلَعالَِمیَنَیاَف َّتاْح
  Elhamdülillahi rabbil alemin. Ya Fettah.

Pazartesi Günü: İki namaz arası (Beynes Salatin)

• 747 defa:
  اَل َّرْحَمِنال َّرِحیِمَیالَِطیْف
  Errahmanirrahim. Ya Latif.

Salı Günü: Kuşluk vakti (Duha)

• 336 defa:
  َماِل ِك َیْوِمال ِّدیِن َیاَعِزیْز
  Maliki yevmiddin. Ya Aziz.

Çarşamba Günü: İkindi vakti (Asr)

• 1152 defa:
  ِا َّياَكَنْعُبُدَوِا َّيا َكَنْسَتِعيُنَياَر َّزاْق
  İyya kena’büdü ve iyya kenestein. Ya Rezzak.

Perşembe Günü: Zeval vakti

• 2134 defa:
  ِاْھِدَناال ِّصَراَطاْلُمْسَتِقيَمَياَغِن ُّى
  İhdinas sıratal müstekim. Ya Ganiyyü.

Cuma Günü: Güneş batarken (Gurub)

• 2063 defa:
  ِصَراَطاْل َِّذياَْنَعْمَت َعلَْيِھْمَياُنوْر
  Sıratallezine enamte aleyhim. Ya Nur.

Cumartesi Günü: Güneş doğarken (Tulu’ Şems)

• 4314 defa:
  َغْيِراْلَ◌َمْغ ُضوِبَعلَْيِھْمَولاَال َّضال ِّياَكاِفى
  Gayril magdubi aleyhim veladdallin. Ya Kafi.

Abdestini al, kıbleye yönel ve bu ayetleri tam bir teslimiyetle oku. Her günün vakti, göklerin ve yerin sırlarına açılan bir kapıdır. Ey talip! Bu tertibe sıkı sıkıya bağlı kal ve muradına eriş.

Miran Aslan