Gavs, bazen yüz senede, bazen beş yüz senede, bazen de yedi yüz senede bir zuhur eder. Kıyamete yakın zuhuru beklenen gavs, 1944’te Yozgat’ta vefat etti. Gavslık kapısı, o yüce evliyayla birlikte kapandı ve sona erdi.

Âlemlerin Rabbi olan Allah, hakiki bir gavsa şu velayet hasletlerini bahşetmiştir: “Allah ile konuşmak, Allah’ın zat tecellisine mazhar olmak, çaresiz hastalıkları duasıyla iyileştirmek, kendisine intisap eden bütün sufilerin adlarını bilmek ve manen kendilerine tasarruf etmek, elli yıl önce görüp unuttukları rüyalarını dahi kendilerine anlatıp tabir etmek, sufilerinin yerin altındaki nesillerinin ne halde olduklarından haber vermek, ölüp gitmiş kişilerle konuşmak, bir sufinin Âdem aleyhi selama kadar uzanan nesillerinin adını bilmek, bir insanın kimle evleneceğini, nasıl bir hayat süreceğini, kaç çocuğu olacağını bilmek, Süryanice lisanını mükemmel derecede konuşup yazmak, Kuranı Kerim'in tüm batıni sırlarını bilmek, Kuran hafızı olmak, Levhi Mahfuza bakıp oradaki kader yazılarını okuyabilmek, insan dışındaki bütün varlıkların lisanını bilmek, ruhaniyatıyla göz açıp kapayıncaya kadar gerekli olan yerde cismen hazır olmak, hakiki İncili ve Tevrat’ı ezbere bilmek, yeryüzündeki lisanların -hayvanlar dâhil- tümünü konuşmak, bağımsız bir tarikat sahibi olmak, sufilerinin ölüm anında imanlarını şeytana bırakmamak için ruhaniyatıyla gelmek, kabir sorgusuna gelmek, mahşerde sufilerini, sancağının altına toplayıp sırat köprüsünü birlikte geçmek, beş yüz sene sonra olacak hadiseleri hali hazırdaymışçasına görüp söylemek, ruhaniyatından istimdat isteyene Allah’ın izni ile erişmek, Hıdır aleyhi selamla zahiri ve batıni olarak görüşme halinde olmak, cinlere dahi gavslık yapmak, zahiri ve batıni olarak kalpten kendisine ne sorulursa sorulsun cevap vermek, dünyadaki bütün hakiki mürşitlerin yaşadıkları ülkeleri ve adlarını bilmek, taşa nazar edince som altına dönüştürebilmek, sufilerinin hangi mertebede olduklarını manen görüp söylemek, ölen bir insanı Allah’ın izni ile diriltip Allah’tan ömür almak, vefatından sonra da hayatta olduğu gibi tasarruf etme yetkisi bulunmak, on iki tarikata tasarruf etmek, bütün esmayı hüsnaların isimi azam mertebesine sahip olmak”.

Bir evliyanın hakiki bir gavs olduğunu nasıl anlaşılır? Gavs için yukarıda sıraladığım hasletler kendisinde var mı yok mu ona bakılır. Bunlar, o evliyada yoksa gavs değildir.

Muhyiddin İbni Arabi gibi kimi esrarlı velilerin ahir zamanda geleceğini müjdelediği, cinlererin dahi yüz yıllardır zuhurunu beklediği ahir zamanın son gavsı, Gavsul-sakaleyn Es-Seyyid Şeyh Osman Nuri Ölmeztoprak Hazretleridir. Bir gavsta bulunması gerekli olan tüm hasletler Gavsul-sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretlerinde fazlasıyla mevcuttur. Ahir zamanda zuhuru beklenen Hazreti Mehdi’nin velayeti dahi Gavsul- sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretlerinin velayeti, keşfi, kerameti yanında güneşe karşı ay hükmünde kalır. Gavsul-sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri Kıyamete yakın zuhuru beklenen dehşetli bir gavstır. Gavslık; 1944 yılında Gavsul-sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri ile sona ermiştir. Gavslık kapısı kapanmıştır.

Hakiki gavslar, Peygamber Efendimizin seyyid neslinden gelirler. Seyyid nesilden olmayan veliler, kesinlikle gavs olamazlar. Hakiki gavslar, Peygamber Efendimizin vefat ettiği yaşta ölürler. Bu, ilahi bir sırdır. Gavsul-sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri hem anne hem de baba tarafından seyyid nesildendir. 1881 yılında Bağdat’ta doğmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerinde binbaşı rütbesiyle Kurtuluş Savaşına katılmış ve kendi isteğiyle emekli olmuştur. 1944 yılında Yozgat’ta vefat etmiştir. Doğum tarihi olan 1881’ten, vefat tarihi 1944’i çıkarınız 63 yaşında vefat ettiğini görürsünüz.

Daha fazla bilgi için, Site linkinde yer alan Şeyh Osman Nuri Efsanesi linkinden, Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin hayat serüvenini ve efsanevi menkıbelerini okuyabilirsiniz.

Gavsul-sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretlerinin irşat ettiği tek halifesi Malatya Akçadağlı Şeyh Ali Efendi’dir. Şeyh Ali Efendi, on iki tarikata tasarruf eden ve “sahibül zaman” mertebesinde olan yüce bir evliyadır. Gavs değildir. 1900 yılında doğmuş, 1971 yılında 71 yaşında vefat etmiştir.

Peki, Şeyh Ali Hazretleriyle aynı zaman diliminde yaşayan Menzil Şeyhi Bilvanisi Seyyid Abdulhakim el- Hüseyni Hazretlerini nereye koyacağız? Zira bu evliya, Menzil sufileri tarafından gavs olarak biliniyor. Şeyh Seyyid Abdulhakim el- Hüseyni Hazretleri gavs değildir, “sahibül zaman” da değildir. Gavslıkla, uzaktan yakından ilgisi yoktur. Nasıl olsun ki? Gavsa ait velayet hasletlerinden hiçbiri kendisinde mevcut değil. Şeyhi Bilvanisi Seyyid Abdulhakim el-Hüseyni Hazretleri, Nakşibendi tarikatında zuhur eden ve “kutup” mertebesinde olan çok yüce bir evliyadır. Gavslık kapısı, Gavsul-sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri ile kapanmıştır. Ricalül gayp evliyalarından üçler de bitmiştir, yediler iki kişiye inmiştir. Kırklar ise on iki kişiye düşmüş ve Kıyamete kadar baki kalmıştır.

Menzil Şeyhi Bilvanisi Seyyid Abdulhakim el- Hüseyni seyyid nesildendir. 1905 yılında Bitlis’in Baykan ilçesinin Bilvanis Köyünde dünyaya gelmiştir.1972 yılında vefat etmiştir. On iki hak tarikata tasarruf yetkisi yoktur. Yalnızca Nakşibendi yoluna tasarruf etmiştir. Çünkü, gavs değildir, sahibül zaman dahi değildir. Vefat yaşına bakarsanız 67 olduğunu görürsünüz. Oysa hakiki bir gavs, 63 yaşından vefat eder. Bu da, ilahi bir sırdır…

Menzilde, gavslıktan yana “yalan rüzgârları” esiyor. Gavslık kapısı 1944’te kapanmış. Menzil sufileri; ilk önce Şeyhi Bilvanisi Seyyid Abdulhakim el- Hüseyni Hazretlerini gavs yapmışlar. Sonra da Muhammed Raşid Erol’u, daha sonra da Seyyid Abdulbaki Hüseyni Beyefendiyi gavs yapmışlar. Maşallah sülale boyu gavs! Olmayan gavslık saadet zinciri…

Bin yıllardır zuhuru beklenen Gavsul- sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleri, Süreyya Hadi Ülker’in, Ferhat Saul Aaronun mürşdi değildir.

Sitemiz İslam’a, velayet yollarına hizmet için var. İnsanlara doğru yolu göstermek yardımcı olmak amacıyla hazırlanmış. Devletine, vatanına, bayrağına bağlı vatansever bir sitedir. Sitemizde farklı farklı Allah dostlarının olması çok doğal… Bu, şu anlama gelemez: Siz bu zatların silsilesindesiniz…

Şeyh Ali Hazretleri yaşadığı dönemde yerine halife bırakmamış. Çünkü ilahi emir olmamış. Yerine tarikata el vermeye yetkili kişiler bırakmış. Bu halka böylece sürüp gitmiş. Manevi hayat boş kalmaz. Biri gider, biri gelir. (Tarikat tespihi verme yetkisini kast ediyoruz) Hakiki gavsların vefatından sonra tarikatlarında büyük fitneler patlak verir. Bu kaçınılmaz sondur ve Allah’ın sınavıdır. Tarikatta bölünmeler, çekişmeler, sürtüşmeler, kavgalar patlak verir. Tarikat 73 fırkaya bölünür. Bu fırkadan yalnızca Kuran ve sünnete uyan sufiler kurtuluşa ererler. Gerisi, çer çöp gibi savrulup kaybederler…

Gerçek gavsların vefatından sonra, tarikatlarında örtülü ya da açık bir şekilde “yetkisiz el verenler” sahte halifeler, sahte şeyhler ortaya çıkarlar. Böylesine cahil, softa, yobaz, uğursuz yol kesen tarikat hırsızları, on binlerce kişiyi yoldan çıkarıp delalete götürürler. Sahte halifelerin, sahte şeyhlerin sohbetleri uğursuz ve nursuzdur. Onların başlarına on binlerce kişi toplanır. Bunların on dakikalık sohbetlerini dinleseniz, manevi olarak iflas edip helak olursunuz. Tarikatta, birlik beraberlik ve kardeşlik ruhu ortadan kalkar, sahte halifeler, sahte şeyhler, sahte sufiler şeytanla yatıp şeytanla kalkarlar. Böylelerinin mürşidi şeytandır. Bunların sayısı da on binleri bulur. Bu sahtelerin zuhuruyla tarikat darmadağın olur. Sahte şeyhler, adeta tarikatı işgal ederler. Bu, kaçınılmaz bir sondur…

Size önerim şudur: Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin öz seyyid torunlarını bulun. Gavsul- sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretlerinin yolunu biat etmek istiyorsanız bunu yapmanız önerilir. Bu tarikatın (biat vermeden yana) hakiki varisleri Şeyh Osman Nuri Hazretlerinin öz seyyid torunlarıdır. Aksi takdirde yol kesen hırsızların, sahte halifelerin, sahte şeyhlerin eline düşüp manevi olarak helak olabilirsiniz! Gerisi size kalmıştır…

Gavsul- sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretlerinin tasarrufu hayatta olduğu gibi devam etmektedir, Kıyamete kadar da devam edecektir.

Bin yıllardır zuhuru beklenen Ahir zamanın son gavsı; Gavsul- sakaleyn Şeyh Osman Nuri Bağdadi Hazretleridir. 1944 yılından sonra, her kim ki “ben gavsım” diyorsa iyi biliniz ki o, apaçık bir yalancıdır!

Anlattıklarımızın en doğrusunu; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah bilir.

Selam ve duayla…

Süreyya Hadi Ülker

Hizirlayolculuk.com