Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri bir sohbet videosunda, Vaktin sahibi Mehdi Aleyhi selamın İstanbul’a geleceğini, İstanbul’da bir velinin cinlere emir vereceğini ve bir gecede, İstanbul’daki tarihi binaların aslına uygun bir şekilde cinler tarafından ortaya çıkarılacağını, cinlerin İstanbul’daki bütün çağdaş binaları da denize atacaklarını söylüyor. İstanbul’un adının da İslambol olacağını belirtiyor. Şeyh Nazım Kıbrisi’nin Mehdi aleyhi selamla ilgili söylediği bu keşif ve zuhurat hakkında siz ne düşünüyorsunuz? –S, Fatma Zehra
Şeyh Nazım Kıbrisi, vaktin sahibi Mehdi Aleyhi selamla ilgili cidden çok tuhaf sözler söylüyor. Mehdi aleyhi selamla ilgili söylediği keşif ve zuhuratların tamamı, şeytani ve uydurma… Neden böyle oldu? Şeyh Nazım Kıbrisi, zikir meclislerinde; İslam şeriatına, Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetine tamamen aykırı olan bidat zikirler yaptırdığı ve bunları dahi hoş gördü, Adnan Oktar gibi masonik bir tarikatla kol kola girip onları baş tacı ettiği için keşif ve zuhuratında Allah’ın mekrine uğradı. (Tuzağına düştü) Şeyh Nazım Kıbrisi’nin Mehdi ile ilgili söyledikleri keşif ve zuhuratların tümü; içinde zerre kadar hakikat barındırmayan, cinni- şeytani keşif ve zuhuratlar hükmündedir.
Şeyh Nazım Kıbrisi’nin Mehdi aleyhi selamla ilgili söylediği akla ziyan keşif ve zuhuratlardan birkaç örnek…
“Vaktin sahibi Mehdi Aleyhi selam bir tekbir alır, tüm teknoloji anında yok olur. Ortada teknoloji diye bir şey kalmaz…”- Şeyh Nazım Kıbrisi, Açık kaynak sohbet videosu
Dünya; Âdem aleyhi selamdan bu güne, Şeyh Nazım Kıbrisi’nin Mehdi aleyhi selamla ilgili söylediği keşif ve zuhuratlar kadar saçma ve mantık dışı bir şey görmedi… Şeyh Nazım Kıbrisi gibi bidat ehillerini Allah mekriyle işte böyle rezil ediyor. İş mi yani şimdi bu? Mehdi Aleyhi selam bir tekbir alıyor, teknoloji bir anda yok (!) oluyor… İslam bu mu? Tarikat bu mu? Mürşitlik bu mu?
Hiç düşünmüyor musunuz, teknoloji Mehdi aleyhi selamın tekbiriyle bir anda yok olursa dünyada neler olur, diye? Hiç akletmiyor musunuz Allah aşkına? Bir kaçını biz söyleyelim… Dünyanın her tarafında milyarlarca insan asansörde kalır… Hay aksi! Barajlardaki motorlar, teknoloji ortadan kalktığı için devre dışı kaldı ve dünya karanlığa gömüldü! Başka neler olur? Havadaki bütün uçaklar armut gibi yere düşer ve on binlerce insan ölür, denizaltılar sonsuza kadar yerin altında çakılı kalır içindekiler de öbür dünyayı boylar, denize açılan bütün gemiler hareket edemez ve içindekiler açlıktan ölür, tıbbi cihazlar işlevsiz kalır ve yoğum bakımdaki bütün hastalar sizlere ömür olur, bankacılık, borsa işlemleri durur, bankadaki hesaplara Allah rahmet etsin olur, e- ticaret, internet ortadan kalkar, e-devlet yok olur devletlerin hafızası silinir, dünyadaki bütün fabrikalar işlevsiz kalır… İlaç sanayii ortadan kalkar… Tıp fakültelerinde ders olarak incir yaprağının öksürüğe iyi geldiğine yönelik dersler okutulmaya başlanır… Tüm insanlık, mağara devrine döner… Fabrikalarda, sektörlerde çalışan milyarlarca insan bir gecede ansızın işsiz kalır. Daha buna benzer, yüz binlerce saçma gelişmeler olur… Ey Şeyh Nazım Efendi! Allah aşkına bu nasıl Mehdi tekbiri öyle? Acaba, kafan iyi mi? Kurban olayım ne içtiysen bize de söyle, ondan biz de içelim… On binlerce insan mürşid-i kâmil, vaktin sahibi, kutbul azam diyerek senin peşine düşmüş… Kurban olayım sana, bu nasıl Mehdi tekbiriydi öyle?
Suphan Allah! Şeyh Nazım Kıbrisi Mehdi aleyhi selamın bir tekbirle teknolojiyi ortadan kaldırmasıyla (!) yetinmiyor, başka bir sohbetinde de cinlerin bir gecede, İstanbul’daki eski kadim binaları ortaya çıkartıp (!) çağdaş binaları Karadeniz’e atacaklarını (!) söylüyor…
“Mehdi Aleyhi selam İstanbul’a gelir, bir veli cinlere emir verir ve bir gecede İstanbul’daki tarihi binalar(camiler, dergâhlar vb.) aslına uygun bir şekilde cinler tarafından ortaya çıkarılır, İstanbul’daki bütün çağdaş, devasa binalar da cinler tarafından Karadeniz’e atılır.”- Şeyh Nazım Kıbrisi, Açık kaynak sohbet videosu
Şeyh Nazım Kıbrisi, Mehdi Aleyhi selamın zuhuruyla, İstanbul’da bir velinin cinlere emir vereceğini, bir gecede cinlerin İstanbul’daki tarihi kadim binaları aslına uygun bir şekilde ortaya çıkaracaklarını, bütün çağdaş binaları Karadeniz’e atacaklarını; çünkü Marmara denizine bu binaların sığmayacağını söylüyor… Mehdi aleyhi selamla ilgili buna benzer; daha onlarca saçma, akla ziyan, cinni- şeytani keşif ve zuhurat söylemleri…
Peki, Mehdi aleyhi selamın zuhuruyla, cinler İstanbul’daki çağdaş, devasa binaları Karadeniz’e atarlarsa o binalarda yaşayanlar ne olacaklar? Şeyh Nazım Kıbrisi’ye göre onlar da Karadeniz’in dibini boylayacaklar… Bu keşif nasıldı ama? Ee… Daha ne olsun? Cinler bir gecede İstanbul’un tüm eski, tarihi kadim binalarını ortaya çıkardılar ve İstanbul’daki devasa çağdaş binaları da Karadeniz’e attılar… Neden Marmara denizine atmadılar? Bu da soru mu Allah aşkına? Şeyh Nazım Kıbrisi’ye göre, Marmara denizine bu kadar bina sığmaz (!) da ondan… Nasıl Mehdi zuhuruydu ama?!
Âlemlerin Rabbi olan Allah, gönderdiği hiçbir peygambere böyle bir salahiyet vermemiş… Şeyh Nazım Kıbrisi’nin Mehdi Aleyhi selamla ilgili söylediği keşif ve zuhuratların tümü, akla, mantığa, bilime aykırı; dinle, şeriatla, velayetle zerre kadar ilgisi olmayan, cinni- şeytani keşif ve zuhuratlar manzumesidir, tamamen gerçek dışı, saçma ve uydurmadır...
İslam şeriatında temel kaynak Kuran-ı kerimdir, Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetidir, hulefa-yı raşidinin içtihadıdır. Kadınlı erkekli, defle, kudümle, orkestrayla Allah’ı zikretmek Kuran-ı Kerimde, Peygamber Efendimizin s.a.v sünnetinde, hulefa-yı raşidinin içtihadında kesinlikle yoktur, bidattir. Böylesine zikirler, sinesinde bidat uğursuzluğu barındıran, sapkınlıklardır. Bidat ehli olan kimseler Peygamber Efendimizin s.a.v bedduasına odak olurlar ve iki cihanda da iflah olmazlar… Keşifleri dahi cinni- şeytani, asılı astarı olmayan, zuhuratlardan olur… İsterse bu bidat ehli şeyhler; kutuplardan kimseler olsunlar, değişen hiçbir şey olmaz… Peygamber Efendimizin s.a.v bidatle ilgili hadis-i şeriflerinden birkaç örnek…
“Bir bidat çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tövbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, dinden çıkması kolay olur.” (1)
“Allahü Teâlâ, bidat ehlinin ne duasını ne zekâtını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar.” (2)
“Bidat ehli, bidatini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.”(3)
“Bidat ehlinin tövbesi, bidati bırakana kadar kabul olmaz.” (4)
“Bidat ehlinin hiç biri Sırattan geçemez, Cehenneme düşer.” (5)
“Bidat çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.” (6)
“Bidat çıkarana da, onu himaye edene de lanet olsun.”(7)
Anlattıklarımızın en doğrusunu; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah bilir…
Süreyya Hadi Ülker
Hizirlayolculuk.com
Kaynaklar
1.İbni Mace
2.Deylemi
3.Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım
4.Taberani
5.İbni Asakir
6.Dare Kutni
7.Buhari