Dua etmek bir kulluk borcudur, ibadettir. Dua etmeyen bir kulun, Allah katında hiçbir değeri yoktur… Duaların kabul olunmayışının birçok nedeni var… Bunlardan bazıları:

1.Zina etmek

2.içki, uyuşturucu kullanmak

3.Borçlu olmak

4.Allah’a sırtını dönüp ömrünü Allah’a isyanla geçirmek

5.Allah’a asi, serseri insanlarla dost olmak

6.Faize girmek

7.Şükürsüz bir hayat yaşamak

8.Yalan söyleyip insanları aldatmak

9.Birilerinin ahını, bedduasını almış olmak

10.Anne-babaya asi olmak

11.Allah’ı unutup malayani boş işlerle uğraşmak

12.Dünya hayatını amaç edinip onun peşine düşmek

13.Kumar, şans oyunları vb. oynamak

14.Bir tarikata intisap edip de tarikat zikrini terk etmek

Şayet; yaşamınızda bu kusurlar varsa bunlardan pişmanlık duyup Allah’a istiğfar etmenizi öneririz. Gönülden pişmanlık duyarak, böylesi günahlardan dolayı Allah’tan bağışlanma dilenmeli… Tövbe-yi Nasuh edip bu tür günahlardan tamamen uzaklaşılmalı…

Tövbe-yi Nasuh nedir? Nasuh kelimesi; sözlükte “en halis, en safi ve en içten” anlamına gelir. Ayrıca bu kelime; bozulanı ıslah edip hiçbir gedik bırakmayacak şekilde onarmak manasını da içermektedir... Hayatınızda bu tarz günahlar varsa, Allah’a yürekten tövbe ederek böylesi günahlara dönmemeye kesin karar verin, hataları büyük bir suratla onarın…

Böylesi günahlara girmiş olanlara “istiğfar” önerilir… İstiğfar sünnet bir ibadettir. Sabah, akşam 70 defa, günahlardan pişmanlık duyup Allah’tan bağışlanma dilemek, bunu hayat boyu sürdürmek, çok büyük bir Peygamber sünnettir. İstiğfar; günahın kirini pasını temizler ve engelleri ortadan kaldırıp işlerin önünü açar… İstiğfar; zor işleri kolaylaştıran tek ilahi sırdır… İstiğfar, iki cihan saadeti getirir…

Zina, alkol, faiz vb. günahlar, insanı maddi-manevi olarak perişan eder… Kesinlikle; fakirlik, rızk bereketsizliği ve uğursuzluk getirir… Böylesi günahların da on yıllar süren manevi cezası olur… Kul, samimi olarak Allah’a dönüp tövbe etmedikçe, maddi- manevi ceza süregider… Bazen de tövbe etmiş bir kula; Allah bela-çile verir, o belayı günahlarına kefaret yapar ve o kulunu temizler… İşin bir de böyle bir yanı var… Bela ve çilelerde; saklı rahmetler bulunur… Bela ve çileye, bir de bu açıdan bakmak gerek…

İşin bir de “sınav” yönü var… Âlemlerin Rabbi olan Allah; rızkı daraltmak, fakirlik, hastalık, bela, çile, aile mutsuzluğu, evlenememe, korkutma vb. şeylerle sürekli olarak kullarını sınar… Bu sınavlar karşısında da dua, pek de işe yaramaz… Yani dua; o sınavı ortadan kaldırmaz… Şayet dua; sınavı ortadan kaldırsaydı sınavın ne anlamı kalırdı? Bela ve çile gelince herkes Kuran hatmi yapardı ve o belalardan kurtulurdu… Böyle bir dünya yok… Dünya bir sınav yeridir, kullar istese de istemese de; hoşlansa da hoşlanmasa da Allah kullarını sınar… Çünkü Allah, Âlemlerin Rabbidir ve dünya da bir sınav yeridir… Sınamalar karşısında, Allah’a asi olmamak, sabretmek gerekir… Sabır, Allah’a gönülden bir yakınlıktır… Sabredilmezse ne olur? O kul; Allah’ın gözünden düşer ve Allah’ın gözünden düşen de iki cihanda hüsrana uğrar…

“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.” –Bakara Suresi, 155. Ayet

Âlemlerin Rabbi olan Allah; Müslümanlara dün de çok şiddetli çile- bela yollamış, bugün de yolluyor… Kim hakiki Mümin, kim sahte; kim cennetlik, kim cehennemlik, hep bu sınav sonucunda belli olacak…

“Ey müminler! Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: “Allah'ın yardımı ne zaman!” dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” - Bakara Suresi 214. Ayet

Şiddetli belalar ve çilelerle sarsılan bütün Müminlere; sabrı, şükrü, duayı, kulluğu tavsiye ediyoruz…

Serkan ismin ebcetsel sayı değeri 411’dir. Saff suresinin 13. Ayetini (nasrun minallahi ve fethun karib) (Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi, müminleri müjdele!) altı ay boyunca, gün aksatmaksızın 411 defa bu ayeti zikredip Allah’a gönülden dua ediniz… Duanın bitiminde de 70 defa Peygamber Efendimize s.a.v salat getiriniz ve hiçbir koşulda, ümidinizi kaybetmeyiniz; çünkü kara gün kararıp kalmaz… Belaları ciddiye alıp üzülme ve asla karamsar olma! Belaların Allah’tan geldiğini bilerek hep yüzüne gül… Belalara gülümseyince, onların ağırlığı ortadan kalkar ve gönül huzur bulur… Belalara üzülüp ehemmiyet verdikçe, ruhsal hastalıklar patlak verir. Sonra da bu ruhsal hastalıklar, fiziksel hastalıklara dönüşür… Dualarınız için çok teşekkürler…

Anlattıklarımızın en doğrusunu; yalnızca Âlemlerin Rabbi olan Allah bilir…

Süreyya Hadi Ülker

Hizirlayolculuk.com